Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Antalya’da
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından iki ülkenin üst düzey diplomatları arasındaki ilk temas yarın Antalya’da gerçekleşecek. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba ile Perşembe günü yapılması planlanan görüşmeler öncesinde Antalya’ya ulaştı.
Lavrov ile Kuleba, Antalya'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da katılacağı üçlü formatta bir görüşme yapacak.
İki ülke heyetleri Belarus’ta ateşkes ve insani koridorları görüşmek üzere geçtiğimiz günlerde üç tur görüşme yürütmüştü ancak görüşmelerde ilerleme sağlanamamıştı. Taraflar birbirlerini sivillerin Rus birliklerinin kuşatması altındaki kentlerden çıkartılması için yapılan ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçluyor.
Son olarak Ukrayna, Rusya’yı Mariupol kentinde bir çocuk hastanesine saldırmakla suçladı.
BM Nükleer Gözlemcisi Antalya’ya Gidiyor
Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi Başkanı Rafael Grossi, Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının biraraya gelmeyi planladıkları Antalya’ya gideceğini açıkladı.
Görüşmenin yapılacağı Perşembe günü Antalya’da olmayı planlayan Grossi, bakanlarla Ukrayna'nın nükleer güvenliği hakkında konuşacağını vurguladı.
Ukrayna'nın Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki bir binanın yakınlardaki çatışmalardan sonra alev almasından bu yana Grossi, Ukrayna'nın nükleer tesislerinin güvenliğini koruma taahhütlerini güvence altına almak için Rusya ve Ukrayna'dan temsilcilerle üçlü bir toplantı için bastırıyor.
Haberin devamı için tıklayın.
“Putin Ukrayna Kriziyle İlgili Tüm Önerilerimizi Reddetti”
ABD’yi ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, görüşmelerinin ardından yaptıkları açıklamada özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline odaklandı. Bakan Blinken, ABD’nin krizi engellemek için sunduğu tüm önerilerin Rus lider Vladimir Putin tarafından reddedildiğini söyledi.
İngiliz bakan Liz Truss ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Bakan Blinken, “Cumhurbaşkanı Putin’e mümkün olan çıkış yollarını sunmaya çalıştık. Bu yolları kabul edip etmemeye sadece o karar verebilir. Şu ana kadar ne zaman böyle bir fırsat sunulsa, Putin hızlandırma düğmesine basarak şu an izlediği korkunç yolda ilerlemeye devam etti” dedi.
Ukrayna’yı işgal eden Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile ilgili olarak “Ukrayna’ya karşı net bir zulüm planı var ama peki ne için?” ifadelerini kullanan Blinken, Ukraynalılar’ın Rusya’nın “kukla rejimi” olmayacakları yönünde net mesaj verdiklerine de vurgu yaptı. Blinken ayrıca, “Eğer Putin Rusya güçlerini Ukrayna’da tutarak bir kukla rejim dayatmaya çalışırsa durum uzun süren, kanlı ve bitkinlik yaratan bir kargaşaya dönüşecek” dedi.
Rusya’nın, Ukrayna’dan sivillerin güvenli bir şekilde tahliye edilmesine müsaade etmediğini savunan Blinken ayrıca Rus hükümetinin, tahliyeler için oluşturulan insani koridorların Rusya ve müttefiği Belarus’a doğru da açılması önerisini eleştirdi.
Rusya’dan hafta başında yapılan bir açıklamada, Ukrayna’dan ayrılmak isteyenlerin Rusya ve müttefiği Belarus’a da sığınabilecekleri mesajı verilmişti.
IMF’den Ukrayna’ya 1,4 Milyar Dolarlık Acil Yardım Fonu
Uluslararası Para Fonu (IMF), Ukrayna için 1,4 milyar dolarlık acil yardım fonuna onay verdi. IMF’dan yapılan açıklamada, icra kurulunun onayladığı finansmanın, Ukrayna’nın acil harcama ihtiyaçlarını karşılamasına ve Rusya’nın işgalinden kaynaklanan ekonomik etkileri hafifletmesine yardımcı olmayı amaçladığı bildirildi.
IMF, Ukraynalı yetkililerin Fon’la mevcutbir stand-by anlaşmasını iptal ettiğini ancak koşullar elverdiğinde yeniden inşa ve büyümeye odaklanan uygun bir ekonomik program üzerinde IMF’yle birlikte çalışacaklarını belirtti.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, “Rus ordusunun Ukrayna’yı işgali dev boyutta bir insani ve ekonomik krize yol açtı” diyerek, Ukrayna’da bu yıl derin boyutta bir resesyon yaşanacağı tahminini dile getirdi.
Georgieva, “Finansman ihtiyaçları çok büyük ve savaş devam ettikçe çok daha artabilir” ifadesini kullandı.
IMF, savaşın şimdiden çok ciddi sonuçlara yol açtığını vurgulayarak, 13 günde 2 milyonun üzerinde kişinin ülkeden kaçtığına ve kilit altyapı tesislerinin büyük hasar gördüğüne dikkat çekti.